Capan Emmi
KÖYDEN HIKAYELER & ANILAR
Hayirsever Haci
Insanlik Öldümü ?
Ceylanin Intikami
Capan Emmi
Ihsan Amcam ( Baba )
Panliya Bakan Geliyor
Selaminin Dügünü ( Patlak Davul )
Tat Yilmaz Sarikayanin Cetesine karsi
Gö Yahya Emminin Köy Odasi
Cengiz Hoca
Tat Yilmaz ve Aksaray Sanayi
Fikretin Motoru
Piskopat Horoz
Okul Topu
Hizir Emmi Motordan Düstü
Isak Emmi , Cendermeler ve Ben
Eski Dügünlerimiz
Muhtar Emmimin Sigarasi
Avcilar
Tat Yilmaz ve Taksici
Gö Yahyanin Foteri
Göllü Bagi
Ilk televizyonlarimiz
Dagitan Bölemin Aski
Ebemin Balik Corbasi
Fikriye Ana
Tat Yilmaz
Kör Isak Emmi
Gurbet
Celebi Hoca
Emmi oglu niye kaciyor ?
CAPAN EMMI
Baspinarin gülüydü Capan emmi Ufak boylu ama cok yürekli
Kavaklarin diliydi Capan emmi Baspinarda olurdu sürekli
Safakda seher yeliydi Capan emmi Adini rahmetle anmak gerekli
Cok da caliskan biriydi Capan emmi Cok da cesur adamdi Capan emmi
Siir: Irfan Gültekin
Hikaye: Musa Ertem
Capan Bulat. Nami diger Kötürüm Capan.
Köyümüzün gelmis gecmis en renkli simalarindan, en enteresan insanlarindan biriydi o. Mizaciyla, fizigiyle, mazhar osman gibi ilginc deyimleriyle o köyümüzde yasamis efsanelerden biriydi. Ufak boyuyla ona saka yapip, onu kizdirmak isteyenlere o hep su cevabi verirdi: "Deve büyük ot yer, sahan kücük et yer".
Gencliginde Göllüden Izmire üc defa yaya olarak gitmis, oraya binbir maceralar sonunda ulasmis, bir müddet orada calismis, parasini birikdirmis ve memleketine, yani Göllüye, geri dönmüs. Izmir Göllü arasi sanirim 600-700 km vardir. Düsünebiliyor musunuz, o bu yolu üc defa katediyor. Hem de yaya olarak. Birikdirdigi parayla o devirde Ankaranin simdiki Genclik parki bölgesinden bir tarla almak icin pazarlik yapmis. Ama babasi, Sambaz koca, ve diger yakinlari Capan emmiyi bu düsüncesinden vazgecirmisler ve o da sonunda Baspinardaki tarlayi satinalmis. Aslinda ileriyi gören bir insanmis o.
Baspinar deyince eskiden akla hemen Capan emmi gelirdi. Safakla birlikde kalkar, o kir esegine (giggi) biner ve gün batana kadar baspinarda calisirdi. Bilirsiniz oraya kavaklik yapti, sögüt dikdi, elmalik yapdi. O sag iken baspinarda hayat vardi adeta. Onu arayan mutlaka baspinarda bulurdu. Tatli sohbetine ben de defalarca katildim.
Birgün capan emmi bizim Macar emminin Irfani baspinarda yakalamis. Irfan kabakcilarin Sinan ve Ismail emminin Sali ile kuzu güdermis. " Ülen Macarin oglu, beni su usturayla bi tras et" diye tutturmus. Irfan "Capan emmi ben ustura kullanmayi bilmem, daha hic kullanmadim" dese de Capan emminin elinden kurtulamamis. Sabunsuz, fircasiz baspinarin soguk suyuyla baslamis Capan emmiyi tras etmeye. Irfan usturanin nasil kullanilacagini ve ne kadar tehlikeli bir alet oldugunu bilmedigi icin isi bes alti harekette bitireyim demis. "Capan emminin sol yüzüne faulün tam altina usturayi yerlestirip yukardan asagiya bi sallamis. Capan emminin sol yüzü kanlar icinde kalmis. Ayna olmadigi icin durumun ciddiyetini Capan emmi anlayamamis. Irfan "Capan emmi az bisey kestirdim ama cok kötü degil, sen korkma", demis. Gecmis sag tarafina, ayni hareketi o yüzüne de yapmis. O taraf da al kan icinde kalmis. Irfan "Capan emmi bu tarafi da azcik cizdirdim ama sen korkma", demis. Cani cok yanan Capan emmi yüzünden damlayan kanlari görünce daha fazla dayanamamis ve sallamis o meshur küfürünü Irfana: "Ülen y.........n oglu, sen ne boka yararsin, bi usturayi da kullanamazsan, s..... ol git, gözüm görmesin seni" demis. Irfan usturayi firlattigiyla tabanlari yaglamis. Capan emminin surati da yari trasli ve kanlar icinde kalmis.
Capan emmi eskiden ufak capli ticaretle ugrasirdi. Köylülerimize yönelik kosmetik ürünleri satardi. Kolonya, esans, enfiye, igne, iplik vs. vs. Bir gün oglu Sambaz emmiyle Macar emminin Osman abi (Irfanin abisi) Capan emmiden bir sise esans almak istemisler. Siki bir pazarlik sonucunda 30 liraya sattigi bir siseyi on liraya almislar. Para ödenip mal teslim edildikden sonra Sambaz emmi babasini biraz kizdirmak istemis ve "baba, bir de uyanik gecinirsin, biz seni kandirdik, 30 liralik esansi 10 liraya aldik" demis. Capan emmi o kendine has gevrek gevrek gülümsemesini yüzüne yerlestirmis ve "Ülen y........n ogullari, siz kim oluyor da beni kandiriyorsunuz. Ben o esansin icine su katmasaydim on liraya verir miydim o siseyi size? Siz daha kisa donla gezerken ben ticaretle ugrasiyordum" demis.
Zamanin birinde iki Capan ( kötürüm Capanla bakkal Capan) gidip Ankarada biraz calisalim, para kazanalim demisler. Ne is yapacaklarini köydeyken kararlasdirmislar. Her ikisinin de elinden iyi gelen bir is: Bicak bilemek. Artik Ankaraya nasil gittiklerini bilmiyorum. Ama Ankarada bu isi esekle yapiyorlarmis. Esegin sirtina kurmuslar cark tasini, baslamislar Ankaranin sokaklarinda bagirmaya. "bicak bileriiiiiiiiiiiiiizzzz, bicak bileriiiiiiiiiiizzz....."
Bu sekilde iki Capan birkac gün calismislar. Para bunlara tat vermis. Mesaiyi arttiralim demisler. Bilirsiniz eski köylüler caliskan olurlardi. Sabahlari erkenden kalakarlar ve yapacaklari isin basina varirlardi. Tabi erken yatan erken kalkar. O dönemde elektirik yok, televizyon yok. Insanlar erkenden yatiyor. Haliyle erkenden de kalkiyorlar.
Iki Capan emmi köylü olduklari icin pazar gününün istirahat günü oldugunu bilmezlermis. Bir pazar günü tan yeri agarmasiyla birlikde ise baslamislar. Belkide o günün pazar oldugunun farkinda bile degillermis. Erken kalkanin nasibi acik olur derler diye düsünmüsler. O gün bicak bilemek icin gittikleri mahalle bir memur mahallesiymis. Memurlar bütün hafta erken kalkarlar. Bütün haftanin yorgunlugunu cikartmak icin de haftasonu uzun uyurlar. Sabahlari gec kalkarlar. Ama bizim bicak bileyiciler ne bilsinler bunu. Onlar herkesin kendileri gibi erken yatip erken kalktigini düsünüyorlarmis. Köylüler icin pazar da aynidir, pazartesi de aynidir.
Birkac kurus fazla kazanalim diye ise erken baslamislar. Biraz dediysek epey erken baslamislar. Safak daha yeni sökermis. Sagi solu yüksek apartmanlarla dolu bir sokaga girmisler. Arkalarinda esekleri, esegin sirtinda cark makinasi... Müsterilerini ayaklarina getirmek icin baslamislar sirayla bagirmaya. "Bicak bileriiiiiiiiiiiiiizzz..... bicak bileriiiiiiiiiiiizzz...". Bi bakkal Capan emmi bagiriyormus bi kötürüm Capan emmi bagiriyormus. Müsteri gelmedikce bunlar daha yüksek sesle bagirmaya baslamislar : "bicak bileriiiiiiiiiiiiiiiiiiizzzzzzz...."
Uyu bakalim uyuyabilirsen seyyar saticilardan. Bir de seyyar bicak bileyiciler cikti basimiza. Bir bu eksikdi.
O anda esegin yulari bakkal Capan emminin elineymis. Bunlarin bagirtisindan mahalle sakinleri rahatsiz olmuslar. Posbiyikli adamin birisi pijamalariyla pencereyi acip bunlara seslenmis : " ne ötüyorsunuz lan öyle denizli horozu gibi, sizin yüzünüzden pazar günü de mi uyuyamayacagiz biz" Bizimkiler cevap vermisler: "agam biz bicak biliyoruz, bilenecek bicagin varsa getir de bileyelim". Adam bunlarin bu vurdumduymaz hallerine cileden cikmis ve yukardan bunlara bagirmaya baslamis "Biktik bu seyyar saticilarin elinden, basimiza bir de bicak bileyicileri mi cikti simdi, beklen geliyorum asagiya, simdi size gününüzü gösteririm".
Bu durumdan cok korkan kötürüm Capan emmi tabanlari yaglamis ve sirra kadem basmis. Zavalli bakkal Capan emmi, esegi ceken o oldugu icin kacamamis. Esegi birakip kacsa tezgah elden gidecek, kacmasa dayak yiyecek. Yalvara yakara posbiyikli adamin elinden güc bela kurtulmus. Bir daha o sokaga girmeyecegine söz vermis. Hatta bir daha bicak bilemeye tövbe etmis. Kötürüm Capan emmiyi de köye gelene kadar bulamamis. Köye geldiklerinde Kötürüm Capan emmi bu durumu o kendine has üslubuyla ballandira ballandira bütün köye anlatmis. "ben gacdim, bizim bakkal gacamadi, posbiyikli adam bizim bakkali yakaladi....." Bu olayi kötürüm Capan emmi bakkal emmiyi kizdirmak icin tekrar tekrar anlatirmis köyde. Bir kalabaligin icinde kötürüm Capan emminin ballandira ballandira birseyler anlattigini uzakdan gören bakkal Capan emmi " Capaaaaaaaaan, baska anlatacak bi laf bulamadin mi sen, beni kizdirma, ben adami kizardirim haaa!!! " diyerek Capan emmiyi sustururmus. "Kizardirim" deyimi de bakkal Capan emminin has sözüydü.
Her ikisi de hakkin rahmetine kavustular. Mekanlari cennet olsun.