Hayirsever Haci
KÖYDEN HIKAYELER & ANILAR
Hayirsever Haci
Ceylanin Intikami
Insanlik Öldümü ?
Capan Emmi
Ihsan Amcam ( Baba )
Panliya Bakan Geliyor
Selaminin Dügünü ( Patlak Davul )
Tat Yilmaz Sarikayanin Cetesine karsi
Gö Yahya Emminin Köy Odasi
Cengiz Hoca
Tat Yilmaz ve Aksaray Sanayi
Fikretin Motoru
Piskopat Horoz
Okul Topu
Hizir Emmi Motordan Düstü
Isak Emmi , Cendermeler ve Ben
Eski Dügünlerimiz
Muhtar Emmimin Sigarasi
Avcilar
Tat Yilmaz ve Taksici
Gö Yahyanin Foteri
Göllü Bagi
Celebi Hoca
Emmi oglu niye kaciyor ?
Ilk televizyonlarimiz
Dagitan Bölemin Aski
Ebemin Balik Corbasi
Fikriye Ana
Tat Yilmaz
Gurbet
Celebi Hoca
Kör Isak Emmi
HAYIRSEVER HACI
Yazan: Musa Ertem
Babami birkac defa Almanyaya gezmeye getirdim. En son 2008 yilinda gelmisti. Iki ay kalip döndü.
Buradan gittiginde kardesimin yaninda, Antalya/Kumlucada, bir müddet kaldiktan sonra köye gitmeye karar verir. Babamin en büyük hobysi seyahattir. Köye gitmeden önce Izmire ugrayip kizlarini da ziyaret etmek ister. Cantasini hazirlar ve Kumlucadan kalkip Antalya otogarina varir.
O gün otogar cok kalabaliktir. Igne atsan yere düsmez misali insanlar Türkiyenin dört bir yanindan gelip, binbir yöne dagilmak icin adeta bir telas icindedirler. Babam da bu kalabalikda cok daralir ve bir bankin üstüne oturur. Tam bu sirada yanina 35-40 yaslarinda, hoca kilikli, sakalli bir adam sokulur. "Selamünaleyküm haci emmi, yolculuk nereye" diye söze girer. Babam insanlarla cabuk kontak kuran ve herkese güvenen biridir. Sohbeti de sever. "Aleyküselam yigen....." der ve sohbete baslarlar. Nerelisin, nerden gelip, nereye gidiyorsun vs. vs.... Koyu bir sohbete tutusurlar. Babam adamdan hicbir sekilde süphelenmez. Adam babama sorar:
-Yolculuk nereye haci emmi?
-Önce Izmire, ordan da Ankaraya, köye gidecegim...
-Coluk cocuk ne var Haci emmi?
-Iki cocuk, 4 kiz var...
Cocugun biri Alamanda digeri de Kumlucada polis... Ben de gecen hafta Almanyadan geldim ...vs.vs.vs.
-Oglan harcligi cok koydu mu Almanyadan Haci emmi?
-Koydu koydu, sagolsun, eli aciktir...
Tam bu esnada adam sözü alir ve esrarengiz hikayesini anlatmaya baslar :
-"Haci emmi, benim de Berlinde bir dayim var...Gecen hafta bir arkadasiyla bana kapali bir zarf icinde 3000 euro gönderdi...Bana telefon etti ve bu parayi zarfi acmadan yeni yapilan bir camiye onun hayrina vermemi istedi...Valla haci emmi, ben bu zarfi ne yapacagimi bilemiyorum... Vebalden de cok korkarim...
Yeni yapilan bir cami de yok buralarda..."
Tam bu sirada adam susar. Sanki babama sen yeni yapilan bir cami taniyor musun der gibi. Babam hemen atilir:
-Sen hic telas etme yigen, Izmirde bizim mahallede büyük bir cami yapiliyor. Dayiyin zarfini hic acmadan oraya verelim, der.
Babam zarfin icindeki 3000 euroyu camiye yetistirmenin sevincini yasarken, adam birden babama der ki:
-Haci emmi, istersen biraz da sen bagisda bulun, hayrin olsun,der.
Sözkonusu cami ve hayir vermek olunca babamda akan sular durur. Gec dükkani yagmala.
-Olur yigenim, biz ölmeyecek miyiz, bizim de biraz katkimiz olsun, der ve cüzdana sarilir.
Iste tam bu esnada bu esrarengiz adam babama bir teklifde daha bulunur, ki babamin iyice kafasi karisir.
-Haci emmi, sen su zarfi bi tut, sakin acma, cüzdanini da bana bi ver, ben su kösede bi adamdan daha yardim alacaktim, ama adamin bozuk parasi yokmus, ben senin cüzdanla adamin parasini bi bozayim, der... Babam yasliligin etkisinden mi, yoksa karsisindaki adamin sakalina duydugu güvenden mi olacak, kafasi karismis, sanirim adamin anlattigi bütün numaralari yutmus. Isin icinde hayir meselesi ve bir de 3000 euroluk zarf elinde olunca babamin kafasi daha cok karisir. Cüzdanini adama verir, zarfi alir. Adam kalabaligin icine karisir.
Babam baslar beklemeye...10 dakika, 20 dakika, 30 dakika...Yaklasik bir saat kadar bekler... Adam gelmez...Babamin kafasindan sunlar gecer "adam gitse de, paranin büyügü bende, zarf benim elimde, nasil olsa gelir, biraz daha bekleyim, der"... Ama adam ortalikda yoktur... Sonunda babamin icine bir süphe düser. Zarfi acmayi düsünür. Ama bir tarafdan da emanete hiyanetlik etmemek icin zarfi acmak istemez. Ya adam gelirse, ayip olur diye düsünür... Kafasi karisik yaklasik bir saat kadar daha bekler...Sonunda zarfi acmaya karar verir... Adam gittiyse de zarfin icinden yol parami alayim, gerisini de izmirde camiye vereyim diye düsünür. Hala olayi tam cözememisdir. Ve zarfi acar. Zarfin icinden bir deste kagit cikar. Icinde de söyle bir de not vardir:
"Sagol haci emmi, mekanin cennet olsun, sizler de olmasa biz ac kalacagiz"
Not: Bu olay babamin basina gelen 80 yildaki ilk carpilma olayidir. Bu olayda bir yanda türk insaninin safligi, diger yanda türk insaninin ückagitciligi sergilenmektedir.